Çocuklar ve Öfke Nöbetleri

engelli_cocuklarin_ofke_nobeti_h50326

Çocuk konuşmaya başlayıp, çevresiyle iletişim becerilerini geliştirme yolunda ilerlerken, dünyayı keşfetme çabası içinde pek çok şey yapmak isteyecektir. Özellikle 2 yaş civarındaki çocuklarda bu keşfetme çabasının durdurulması ya da izin verilmemesi öfke şeklinde dışa vurulmaktadır. Çocuk öfkelenerek istediğini yapmak konusunda direterek, keşfetme çabasını sonuca ulaştırma konusunda da ısrarcı olmaktadır. 2 yaş civarında ortaya çıkan öfke nöbetleri, 2,5 yaş civarında tepe noktaya ulaşırken, 4 yaşta itibarense kendiliğinden yok olma eğilimi sergilemektedir.

Çocuk içinde duyduğu o keşfetme, araştırma dürtüsünü nasıl kontrol edeceğini bilmemekte, yaşadığı gerilimi de öfke nöbetleri şeklinde bize yansıtmaktadır.  Ağlayıp kendini yere atan, çığlık atan, yemek yemeyen, ayaklarını yere vuran, kafasını yumruklayan, her şeye itiraz eden, eline geçen her şeyi etrafa fırlatan, hatta yediği yemeği kusan çocuk öfke nöbeti geçirmektedir. Bunun bilincinde olarak çocuğa yaklaşmalı, çocukta gerilim yaratan açlık, yorgunluk, can sıkıntısı, keyifsizlik durumlarının önüne geçilmesi gerektiği unutulmamalıdır.  Ayrıca onun bu öfke nöbetleri sırasında sakin olunmalı, ebeveyn ya da bakıcı dengeli ve tutarlı davranışlar sergileme konusunda hazırlıklı olmalıdır.

Sadece ebeveyn olarak anne ve babanın dengeli ve tutarlı olması yeterli olmamaktadır. Bütün gün çocukla birlikte olan bakıcı, anne ve babadan farklı davranışlar sergilerse, çocukta görülen bu öfke nöbetlerinin nasıl atlatılacağı konusunda bir istikrarlı tavırlar sergilemek zorlaşacaktır. Çocuğu sergilediği davranış karşısında hem bakıcı, hem de anne baba aynı tepkileri sergilerse, çocuğun zihninde olay belirginleşecek ve hangi davranışında nasıl davranılacağını önceden bilecektir. Ama çocuğun sergilediği öfkeli davranışı bakıcı ödüllendirir, anne baba cezalandırırsa ya da tam tersi olursa, bu durum çocuğun kafasının karışmasına ve ikilem yaşamasına neden olmaktadır.

Kimi zaman tutarsızlık anne ve babanın yaklaşımında da gözlenmektedir. Çocuk yetiştirirken yanlış yapma korkusu, anneyi ya da babayı farklı davranışlar, tutumlar sergilemek itmektedir. Çocuğun öfke nöbetleri sırasında kendine zarar vereceği korkusuyla onu durdurmak için, çaba sarf etmek, onu ikna etmeye çalışmak sıkıntı yaratabilmekte, olayın daha da büyümesine neden olabilmektedir. Çocuğun öfke nöbetleri sırasında telaşa kapılmadan, kendisine zarar vermesini engelleyecek şekilde çocuğa sevgiyle sarılmak, bu şekilde hiç konuşmadan öfkesinin geçmesini beklemek, faydalı bir yol olarak ebeveyn kitaplarında anlatılmaktadır.