Çocuk Gelişiminde Oyun

oyun-terapisi-nedir

Alman şairi Novalis insanı “homo ludens” olarak yani “oynayan insan” diye adlandırır. Oyun, insanın her alanında mevcuttur. Sadece yaş ilerledikçe oyunların şekli ve içeriği değişir. Çocuklarda oyunun önemi ise onları gerçek hayata hazırlayacak bir etkinlik olmasıdır. Oyunu sadece vakit geçirmek için oynamayan çocuk, bu sayede yaşamla olan bağını güçlendirmektedir.

Çocuk gelişiminde oyun pek çok şeyden daha önceliklidir. Oyun oynamayan çocuk yok gibidir ve en kısıtlı imkânlarda bile kendisine bir oyun dünyası yaratabilir. Oyun sayesinde çocuk nesneler ile bağlantı kurar ve hayal gücünün yardımıyla onlara roller biçer. Bir tahta parçası oyuncak araba olacağı gibi biraz kazılmış küçük bir çukur onun için dipsiz bir kuyu olarak algılanabilir. Dış dünya ile içsel dünyası arasındaki kurduğu bağlantı oyun sayesinde böylece gelişir, kuvvetlenir. Bu da olgunlaşmaya ve kendini denetime götürecektir.

Çocuk etrafında merak ettiği ve yetişkinler tarafından tatmin edici cevaplar alamadığı konularda oyunu bir kaçış alanı olarak görür ve oyun neticesinde etrafını anlamlandırmaya çalışır. Oyunlar, temelde basit taklitlerdir ve bu taklitler sayesinde isteklerini karşılamaya çalışır. Özellikle hayata uyum sağlamakta güçlük çeken çocuklarda “oyun tedavisi” sıklıkla kullanılmaktadır.

Peki, çocuk gelişiminde oyun böylesine önemliyken ebeveyni tarafından sadece oyun olarak görülmesi doğru mudur? Elbette hatalı bir tutum olarak çocuğun oyunlarını sadece oyun olarak görmemek gerekir. El verdiğince oyunlarına katılmalı, onunla farklı dünyalar yaratmalı ve birlikte vakit geçirilmelidir. Ortak oynanan oyunlarda çocuğun ebeveyne karşı güveni pekişir ve onları kendisine çok daha yakın bulur. Korkularını, çatışmalarını ve gerginliğini oyun ile gidermeye çalışmak, çocuğun gelişiminde olumlu katkılar sağlayacaktır. Özellikle grup oyunlarında çocuğun kendini göstermesi ve ortaya koymasına sebep olarak kişilik gelişiminde oldukça faydalar sağlayacaktır.

Günümüzde ise teknolojik oyunlara yönelen çocukların, bu alandaki oyunlarla gerçek oyun arasındaki ayrımı yapmaları olanaksız hale gelmektedir. Oyun, etrafında düş gücü ile kurduğu dünyanın anlamlandırılması iken video oyunları zaten kurulu olan bir dünyada sadece oyalamaya yöneliktir. Bu yüzden özellikle ebeveynin video oyunlarına karşı dikkatli olmaları, çocuk gelişiminde oyun olarak teknolojik değil, birlikte ya da çocuğun arkadaşlarıyla oynayacağı oyunlara yönlendirmeleri gerekir. Aksi halde video oyunları, oyunun yararlı katkılarını geçelim, çocuğu agresifleştirme, kaygılarını arttırma veya şiddete meyletmesi gibi sonuçlar doğuracaktır.